İş Hukuku’nda ibraname ; işçinin alacaklarını tamamen aldığını ve hiçbir alacağını kalmadığını gösteren belgedir. Nitekim Borçlar Kanununda düzenlenen ibra sözleşmesi ve ibra senedi de borcun sona ermesi niteliği taşımaktadır. Buna göre ; işçinin iş sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer alacaklarını aldığını ve işveren ile ilişkisini kestiği belge ibranamedir.

Son yıllarda ibraname, bazı işverenler tarafından kötüye kullanılmış, işçilerin haklarından bertaraf edilme amacına hizmet etmiştir. Ekonomik olarak güçsüz olan işçi, işe girebilmek için işverenin uzattığı kağıtları imzalamak zorunda bırakılmış, işçilerin en temel hakkı ve birikimi olan tazminatları ödemekten kaçınılmıştır. İlk zamanlarda işverenler, işçilerin boş kağıda imza atması usulünü benimsemiş olsalar da Yargıtay bu yöntemin önünü kesen kararlara imza atmıştır. Daha sonraları ise işverenler işçilerin tüm tazminat haklarını aldıklarına dair belgeler imzalatsa da bu husus da Yargıtay engeline takılmıştır. Azımsanmayacak derecede önemli olan ibraname hususu hala günümüzde İş davalarında işverenlerin savunmalarında kullanılmakta, geçerli bir ibraname ise tüm sonuçlarını doğurmaktadır.

Kıdem Tazminatı, işçilerin çalışma hayatları boyunca en büyük birikimidir. Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bir kararında şu ifadeleri kullanmıştır : ‘ İşçi, emeği karşılığında aldığı ücret ve diğer parasal hakları ile kendisinin ve ailesinin geçimini temin etmektedir. Bu açıdan bakıldığında bir işçinin nedensiz yere işvereni ibra etmesi hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. İş Hukukunda ibra sözleşmeleri dar yorumlanmalı ve borcun asıl sona erme nedeni ifa olarak ele alınmalıdır. Borcun sona erme şekillerinden olan ibra sözleşmelerine İş Hukuku açısından sınırlı biçimde değer verilmelidir ’ diyerek ibranamenin İş Hukukundaki ve işçi yaşantısındaki yerini vurgulamıştır. Tüm bu nedenlerden ötürü İbranameyi detaylıca incelemek yerinde olacaktır :

İbranamenin Mahkemelerce Değerlendirilmesinde Kıstaslar

İbraname, işçi alacaklarına yönelik davalarda işveren ve vekillerinin temel savunma aracıdır. Nitekim tüm savunmalar bu ibraname üzerine kurulur ve işçilerin haklı alacaklarının önüne geçilme amacı taşır. Peki İş Mahkemeleri ve Yargıtay ibranameyi nasıl değerlendirmektedir ?

Yargıtay’ın uygulamaları ve kıstasları ibraname için şunlardır :

  1. İşe girerken veya iş ilişkisi devam ederken düzenlenen ibranameler geçersizdir.
  2. Bedel içermeyen ibranameler geçersizdir.
  3. Kısmi ödeme içeren ibranameler makbuz niteliğindedir.
  4. İbraname ile işverenin savunması çelişiyor ise ibranameler geçersiz kabul edilmelidir.
  5. İşçilerin temel haklarını bertaraf eden ibranameler geçersizdir.
  6. İşverene teslim edilmeyen ibranameler geçersizdir.
  7. Matbu olarak düzenlenen ve boşlukları sonradan doldurulan ibranameler geçersizdir.

Yukarıda saydığımız üzere bu şekillerde düzenlenmiş ibranameler İş mahkemelerinde ve Yargıtay nezdinde hüküm doğurmayacaktır. Nitekim daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz üzere İş Mahkemeleri ve İş kanunları temelde işçiyi ve haklarını koruma amacı taşımaktadır. İşverenlerin kötü niyetli olarak işçilik haklarına saldırmalarına da mahkemelerce izin verilmemektedir.

İbraname Nasıl Düzenlenmelidir ?

İbranamenin geçersiz olmasından ziyade hangi şartlar altında geçerli bir ibranameden bahsedileceği önem taşımaktadır. Nitekim hukuki hakları konusunda yeterince bilgi sahibi olmayan işçiler için bu husus daha çok önem arz etmektedir. Yargıtay, ibraname konusunda istikrar sağlayan içtihatlara sahip değildir. Nitekim Yargıtay Daireleri arasında çelişkiler yaşanmakta, bir dairenin benimsediği görüş diğer dairece benimsenmemektedir. İşte bu noktada uygulamada her dairenin benimsediği ibraname kararlarına yer vermek yerinde olacaktır.

Geçerli bir ibranameden söz edebilmek için ; işçi, işverenini hangi konularda ibra ettiğini ibranamede açıkça belirtmeli, ibra edilen işçi alacakları da kalem kalem ibranameye yazılmalıdır. Böyle bir ibranamede miktarın belirtilmemesi ibranameyi geçersiz kılmayacaktır. Bu husus önem arz etmektedir. Nitekim miktar gösterilmeyen ibranamelerin geçersiz olacağını yukarıda belirtmiş olsak da burada bahsettiğimiz gibi düzenlenmiş bir ibraname geçerlilik arz edecektir.

İbraname İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular

1-Soru: İşe girdiğim sırada boş bir kağıt imzaladım. Haklarımı kaybetmiş olur muyum ?

Cevap: İşçilik haklarınızı kaybetmiş olmazsınız. Nitekim Yargıtay’ın yerleşmiş uygulaması ; işe girerken imzalanan ibranamenin geçersiz olduğu yönündedir. Fakat yukarıda geçerli bir ibranamenin nasıl yapılması gerektiğinden bahsetmiştik. Şayet böyle bir ibraname söz konusu ise bu ibranamenin işe giriş döneminde yapıldığının kanıtlanması gerekecektir.

2-Soru: Çalıştığım sırada boş bir kağıt imzaladım. Haklarımı kaybetmiş olur muyum ?

Cevap : Yukarıda da belirttiğimiz üzere iş ilişkisi sona ermeden imzalatılmış boş kağıtlar veya ibranameler geçersizdir.

3-Soru: İşverenim tazminatlarımı ödeyeceğini beyan ederek ibranameyi imzalattı. Fakat tazminatımı ödemedi. Haklarımı kaybetmiş olur muyum ?

Cevap: İşveren, yapmış olduğu fiil ile sizin iradenizin kırılmasına sebebiyet vermiştir. İşbu nedenle bu ibraname bir hüküm doğurmayacak, haklarınıza kavuşabileceksiniz.

4-Soru: İmza attığım belgenin ibraname olduğunu bilmiyordum. Haklarımı kaybetmiş olur muyum ?

Cevap :  İbranamenin geçerlilik doğurabilmesi için sizin gerçek iradenizle bilerek ve isteyerek bu sözleşmeyi imzalamış olmanız gerekmektedir. Burada iradenizin sakatlandığı açıktır. Bu nedenle ibraname hüküm doğurmayacaktır.

İş Hukuku ile ilgili detaylı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

İbraname ile ilgili Yargıtay Kararları aramak için sorgulama ekranına buradan ulaşabilirsiniz.