İşe iade davaları İş Kanunu’nun 20. Maddesinde düzenlenmiş olup ilgili madde şu şekildedir : ‘İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir.’ demektedir. Bu madde doğrultusunda iş sözleşmesi usulüne aykırı feshedilen işçi, işe iade davası açabilecek ve işe iade neticesinde kanunun vermiş olduğu hakları talep edebilecektir.

İşe iade davası hakkında detaylı açıklamalar, görevli ve yetkili mahkemesi ve dava açma süreleri ile ilgili olarak İşe İade Davası yazımızı okuyabilirsiniz : İşe İade Davası Nedir ?

işe iade

İş Sözleşmesinin Feshinin Haklılığını İspat Yükü

İşe iade davalarının İş Kanunu’nun 20. Maddesinde düzenlendiğini belirtmiştik. Yine aynı madde içerisinde ispat yükünün kimde olduğu da belirtilmiştir. İş Kanunu’nun 20. Maddesine göre işe iade davasında ispat yüküne ilişkin düzenleme şu şekildedir : ‘Feshin geçerli bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.’

İş Kanunu gereğince işe iade davalarında ispat yükü işverene ait olacak, işveren sözleşmeyi haklı/geçerli nedenle feshettiğini somut delillerle kanıtlayacaktır. Aksi halde İş Mahkemesi, işe iade kararı verecek ve işvereni tazminata mahkum edecektir. Aşağıdaki Yargıtay Kararında da işveren, sözleşmeyi usulüne uygun olarak feshettiğini somut delillerle kanıtlayamamış ve işe iade davasını kaybetmiştir. İlgili Yargıtay kararı şu şekildedir :

T.C YARGITAY

9.Hukuk Dairesi

Esas: 2014 / 27284 – Karar: 2014 / 38761 – Karar Tarihi: 19.12.2014

FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞE İADE DAVASI – DAVALININ HAKLI VE GEÇERLİ FESİH NEDENLERİNİ SOMUT VERİLER İLE KANITLAYAMADIĞI – BAZI HUSUSLARIN İŞYERİ YETKİLİLERİNCE İRADE DIŞINDA TUTANAĞA GEÇİRTİLDİĞİ – FESHİN GEÇERSİZLİĞİ

ÖZET: Davalı işveren işçinin davranışlarından kaynaklanan haklı fesih olgusuna dayanmış olup bunun kanıtlanması yönünden dinlettiği müşterek tanık S… P… fesih nedeni olarak gösterilen davacı eylemlerinin gerçekleştiği yönünde bir beyanda bulunmamıştır. Davalı, haklı ve geçerli fesih nedenlerini somut veriler ile kanıtlayamamış, kanıtlayamadığı gibi müşterek tanık işverence yapılan soruşturma sonucunda gerçekten ifade etmediği bazı hususların işyeri yetkililerince iradesi dışında tutanağa geçirtildiğini açıklamıştır.

Tüm bu olaylar ışığında feshin haklı ya da geçerli nedene dayanmadığı anlaşıldığından davanın kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, işverence yapılan feshin geçersizliğine, karar verilmiştir.

E) Gerekçe:

Davalı işveren işçinin davranışlarından kaynaklanan haklı fesih olgusuna dayanmış olup bunun kanıtlanması yönünden dinlettiği müşterek tanık S… P… fesih nedeni olarak gösterilen davacı eylemlerinin gerçekleştiği yönünde bir beyanda bulunmamıştır. Davalı, haklı ve geçerli fesih nedenlerini somut veriler ile kanıtlayamamış, kanıtlayamadığı gibi müşterek tanık işverence yapılan soruşturma sonucunda gerçekten ifade etmediği bazı hususların işyeri yetkililerince iradesi dışında tutanağa geçirtildiğini açıklamıştır.

Tüm bu olaylar ışığında feshin haklı ya da geçerli nedene dayanmadığı anlaşıldığından davanın kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır.

Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda belirtilen sebeplerle;

1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,

3-Davacının kanunî sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 4 aylık ücreti olarak belirlenmesine,

4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,

5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

7-Davacı tarafından yapılan 428.35 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,

8- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,

Kesin olarak 19/12/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Yargıtay kararlarını sorgulama ekranına buradan ulaşabilirsiniz.