Türk Medeni Kanunu’nun 162. Maddesinde düzenlenen ‘onur kırıcı davranış’ nedeniyle boşanma davası da hayata kast ve zina ve pek kötü davranış gibi özel boşanma nedenlerinden olup varlığının kanıtlanması halinde boşanmaya karar verilir. Nitekim hayata kast, pek kötü davranış ile birlikte Türk Medeni Kanunu’nun 162. Maddesinde düzenlenmiş ve aynı koşullar aranmıştır. Peki onur kırıcı davranış olarak tabir edilecek davranışlar nelerdir ?

boşanma davası avukat

Onur Kırıcı Davranış Kavramı ve Örnekler

Uygulamada onur kırıcı davranışın hangi hareketler kapsamında kalacağı zaman içerisinde netlik kazanmış olmakla beraber hala tartışmalar devam etmektedir. Nitekim üç farklı nedenin aynı maddede düzenlenmesi ve eşe karşı şiddet fiilinin birçok nedene dahil edilebilmesi bunda en büyük etkendir. Bu nedenle uygulamada Yargıtay kararlarından destek almak yerinde olacaktır.

Onur kırıcı davranışın temelinde ağır hakaret yatmaktadır. Eşine sözlü veya yazılı bir şekilde ağır hakaret eden eş, onur kırıcı davranışta bulunmuş olur ve bu bir boşanma nedenidir. Ağır hakaret eden eş bu fiili yazılı veya sözlü yolla gerçekleştirebilir. Bu hususta herhangi bir ayrım söz konusu değildir. Eşine toplum içerisinde ağır hakaret eden eş, evliliğin içerisindeki cinsel yaşantıya dair arkadaş, akraba ortamında eşini zedeleyici yorumlarda bulunan eş onur kırıcı davranışta bulunmuştur.

Bununla birlikte her hakaret onur kırıcı davranış sayılmamaktadır. Bu noktada Yargıtay’ın kriteri ; namus ve şerefe yönelik özel bir ağırlığı ve niteliği olan hakarete dair eylemleri onur kırıcı davranış kademesinde değerlendirmektedir. Onur kırıcı davranış nedeniyle açılacak boşanma davasında şayet bu unsurların sağlanması halinde dava kabul edilecektir.

Onur Kırıcı Davranışın Hakim Tarafından Değerlendirilmesi

Onur kırıcı davranış nedeniyle açılacak boşanma davasında davacı, onur kırıcı davranışın ne olduğunu ve buna bağlı delilleri mahkemeye ibraz edecektir. Bu noktada Türk Medeni Kanunu’na göre değerlendirme yapacak olan hakim onur kırıcı davranışa girecek fiili değerlendirirken örf ve adetlerden de faydalanmak zorundadır. Her ne kadar eşitlik ilkesine aykırılıktan bahsedilebilirse de eşlerin yaşam standartları, yetiştikleri ve yaşadıkları yöreler ve o yörelerdeki adetler bu noktada önem taşımaktadır. İşbu nedenle her olayı kendi içerisinde değerlendirmek daha uygun olacaktır.

Onur Kırıcı Davranış Halinde Af – Affetme Hali

Onur kırıcı davranışın varlığı halinde onur kırıcı davranışa maruz kalan eş, eşini affedebilir. TMK 162. Maddede belirtildiği üzere affeden tarafın dava hakkı yoktur. Af iradesinin yapılmasında herhangi şekli bir zorunluluk olmadığı gibi af beyanının bizzat diğer eşe yapılmasına da gerek yoktur. Affeden eş, beyanını 3. Kişiye karşı da gerçekleştirebilir.

* Onur Kırıcı Davranışa yönelik Türk Ceza Kanunu anlamında bir kovuşturma veya soruşturma var ise ve hayatına kastedilen eş bu dosyalarda şikayetinden vazgeçer ise bu vazgeçme af sayılmayacaktır.

Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davasında Hak Düşürücü Süre/Zamanaşımı 

Türk Medeni Kanunu’nun 162. Maddesi onur kırıcı davranış nedeniyle açılacak boşanma davasında hak düşürücü süreleri göstermiştir. Buna göre; boşanma nedenini öğrenmeden itibaren 6 ay ve her halde pek kötü davranış eyleminin üzerinden 5 yıl geçmesiyle kişinin dava açma hakkı sona erecektir.

Diğer boşanma sebepleri ile ilgili detaylı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Türk Medeni Kanunu’na ise buradan ulaşabilirsiniz.

Onur Kırıcı Davranış ile alakalı Yargıtay Kararı sorgulama ekranına buradan ulaşabilirsiniz.