Ülkemizde sendikalaşma sürecinin çok tıkanık olması ve işverenlerin bu hususta işçileri sendikalı olmaları halinde yaptırıma tabi tutmaları yaygın bir uygulamadır. Maalesef işçiler, geçim sıkıntı nedeniyle işlerini bırakamamakta, bu da işçilerin haklarını daha sağlıklı bir şekilde korumasının önüne geçmektedir. Halbuki sendikalı olan işçilerin artması halinde hem toplumsal refahın hem de işçilerin değerinin artacağı açıktır.

İşverenler, sendikaya üye olan işçilerin iş sözleşmesini gerekçesiz veya suni gerekçelerle feshetmektedir. Bu şekilde diğer işçilerin sendika üyesi olmalarının önünü kesmekte ve işçilerin haklarını savunmalarını engellemektedirler. Uygulamada sıkça karşılaşılan sendikaya üye olmak nedeniyle fesihler usule aykırıdır ve hızlı bir şekilde işe iade davası açılması gerekmektedir.

İş sözleşmesinin feshinin nasıl ve ne şekilde yapılması gerektiğine dair daha önceki yazılarımızda bilgi vermiştik. Buna ilişkin olarak ilgili yazımızı okuyabilirsiniz : İş Sözleşmesinin Feshi, İş Sözleşmesi Nasıl Feshedilir ?

İşe iade davası ile alakalı olarak tüm sürecin ve detayların yazmış olduğu yazımızı okuyabilirsiniz : İşe İade Davası Nedir ? İşe İade Davasının Şartları Nelerdir ?

işe iade

İş Sözleşmesinin Sendikal Nedenlerle Feshi ve Sendikal Fesih Nedeniyle İşe İade Davası

Bir işçinin sendikaya üye olması nedeniyle iş sözleşmesi feshediliyorsa hızlı bir şekilde işe iade davası açılmalıdır. Nitekim işe iade davası için öngörülen 30 günlük hak düşürücü süre işverenler tarafından bilinmekte ve bu süre içerisinde uzlaşma görüşmeleri yapılmaktadır. İşçiler işverenlere aldanmamalı ve davalarını açmalıdırlar. Açılan davadan uzlaşma halinde zaten feragat edilebileceği için işçilerin bu şekilde hareket etmeleri daha sağlıklı olacaktır.

Sendikaya üye olması nedeniyle iş sözleşmesi feshedilen işçi, hızlı bir şekilde işe iade davası açmalıdır. Anayasal hak olan sendikaya üye olmak hakkı işçilerin elinden alınamaz, buna bağlı olarak iş sözleşmeleri feshedilemez. İşbu nedenlerle işçilerin hızlı bir şekilde işe iade iş hukuku avukatı ile görüşmeleri gerekmektedir.

Sendikal nedenle fesihte nasıl yargılama yapılacağı ve hangi şartların aranacağına dair Yargıtay Kararını sizlerle paylaşmak istemekteyiz :

İş sözleşmesinin Sendikal Nedenlerle Feshedilmesine İlişkin Yargıtay Kararı

Sendikal feshe ilişkin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararını sunmaktayız : 

T.C.
YARGITAY 9.HUKUK DAİRESİ
E. 2018/5445 K. 2018/17529 T. 4.10.2018

İŞE İADE İSTEMİ (Bölge Adliye Mahkemesi Kararında Sendikal Tazminatın Davalı İşverence Süresi İçinde İşe Başlatılmaması Şartına Bağlanmasının Hatalı Olduğu- Tazminat Miktarının 6356 S. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Md. 25 Gereğince Davacının 1 Yıllık Brüt Ücreti Tutarında Belirlenmesine Karar Vermek Gerektiği )

SENDİKAL TAZMİNAT (Sendikal Bir Sebeple İş Sözleşmesinin Feshi Hâlinde İşçinin 4857 S.K. Md. 20 ve 21 Hükümlerine Göre Dava Açma Hakkına Sahip Olduğu- 4857 Sayılı Kanun’un 21. Maddesine Göre İşverenin İşe Başlatması veya Başlatmaması Şartına Bağlı Olmaksızın Sendikal Tazminata Karar Verileceği/Ancak İşçinin İşe Başlatılmaması Hâlinde Ayrıca 4857 S.K. Md. 21/1 Hükmünde Belirtilen Tazminata Hükmedilmeyeceği )

GEÇERSİZ FESİH ( Sendikal Bir Sebeple İş Sözleşmesinin Feshi Hâlinde İşçinin Feshin Geçersizliğinin Tespiti İle İşe İadesine Dair Dava Açma Hakkına Sahip Olduğu/İş Sözleşmesinin Sendikal Sebeple Feshedildiğinin Tespiti Hâlinde 4857 Sayılı Kanun’un 21. Maddesine Göre İşverenin İşe Başlatması veya Başlatmaması Şartına Bağlı Olmaksızın Sendikal Tazminata Karar Verileceği – Bölge Adliye Mahkemesi Kararında Sendikal Tazminatın Davalı İşverence Süresi İçinde İşe Başlatılmaması Şartına Bağlanmasının Hatalı Olduğu/Tazminat Miktarının 6356 S.K. Md. 25 Gereğince Davacının 1 Yıllık Brüt Ücreti Tutarında Belirlenmesine Karar Vermek Gerektiği )
4857/m.20,21
6356/m.25
ÖZET: Dava, feshin geçersizliği ve işe iade istemine ilişkindir.
6356 Sayılı Kanun’un 25/5 maddesi uyarınca sendikal tazminatın “işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın” hükmedileceğinin belirtilmesi karşısında, Bölge Adliye Mahkemesi kararında sendikal tazminatın davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması şartına bağlanması hatalı olup; davacının iş akdinin feshinin geçersizliği ile işe iadesine, 4857 S.K. Md. 21 uyarınca, davacının yasal süre içerisinde işverene başvurusu üzerine işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın tazminat miktarının 6356 S. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Md. 25 gereğince davacının 1 yıllık brüt ücreti tutarında belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.
DAVA: Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nin kabul kararına karşı taraflar avukatları istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiş, davacının istinaf başvurusunu kabul etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: A-) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 23/02/2009 da işe başladığını, 24/04/2015 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, işverenin sendika üyesi olan veya olmayı düşünen tüm işçilerin iş akdine son verdiğini, işçileri olumsuz … koşulları altında çalıştırdığını, hatta çalışanların tuvalet süreleri kadar fazla çalışmaya zorlandığını, kadınlara ayrımcılık yapıldığını, sendikaya üye olup sendikal faaliyette bulunan işçileri tek tek çağırıp, sendikadan ayrılmaları, aksi taktirde iş akitlerine son verileceğini söylediğini, 24 Nisan tarihinden itibaren de son verilmeye başlandığını ileri sürerek feshin sendikal nedene dayandığının tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini, 12 aylık ücreti tutarında sendikal tazminata hükmedilmesini istemiştir.
B-) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davalı şirkette dönemsel olarak üretimin azalması, dolar kurundaki dalgalanma sebebiyle oluşan ekonomik durgunluk sebebiyle şirketin küçülmeye gittiğini, unlu mamullerde her yıl yaz aylarında daralma olduğunu, firmanın da bu tedbirlere başvurduğunu, fesihlerde çalışanlar arasında ayrım yapılmadığını, işyerine yeni işçi alınmadığını, davacının sendikaya üye olup olmadığının bilinmediğini, feshin sendikal faaliyet gerekçesiyle yapıldığı iddiasının soyut ve gerçeği yansıtmadığını, işyerinde … koşulları hakkındaki değerlendirmeler ve kadın çalışanlara ayrımcılık yapıldığı iddiasının gerçek olmayıp üzücü olduğunu, şirketten 30 çalışan ayrıldığı iddiasının da doğru olmadığını, Ocak 2015’den itibaren 157 çalışanın ayrıldığını, sendikal sebebe bağlı aynı vekilin açtığı dava sayısının 12 olduğunu, sendikal feshin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C-) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, davalının üretimde azalma, ekonomik gerekçeler ve işyerinde küçülme sebebi ile iş akdini feshettiğini iddia ettiği, feshin kaçınılmaz ve başvurulacak son çare olduğunu inandırıcı ve hukuken muteber delillerle kanıtlayamadığı, aynı dönemde işyerine işçi alımında bulunduğu, davacının sendikal sebeple fesih iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
D-) İstinaf Başvurusu:
İlk derece Mahkemesi’nin kararına karşı, tarafların vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E-) İstinaf Sebepleri:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi’nin gerekçe göstermeksizin sendikal tazminat talebini reddettiğini, davalı işyerinde sendika üyesi olan hiçbir işçinin çalıştırılmadığını, işverence gösterilen fesih gerekçesi ve verilen cevapların işverenin gerçek iradesini saklamaya yönelik olduğunu, davacı dahil 30 işçinin iş akdinin sendikal sebeple feshedildiğini, yerel mahkeme kararının sendikal tazminat talebinin reddi yönünden ortadan kaldırılmasına ve müvekkili lehine sendikal tazminata hükmedilmesi yönünde karar verilmesini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davacının iş akdinin geçerli sebeple feshedildiğini, yaz aylarında üretimdeki düşüşün müvekkili yönünden işletmesel sebep teşkil ettiğini, bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını, incelemenin eksik olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
F-) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince; Davacının istinaf başvurusu yönünden, davacının sendikaya üye olduktan kısa bir süre sonra iş akdinin feshedilmiş olması, mahkemenin halen işyerinde sendika üyesi olan 11 işçinin bulunduğu gerekçesi ile iş akdi feshinin sendikal nedene dayanmadığı tespitinin dosya kapsamına uygun olmadığı ve halen işyerinde çalışan sendikalı işçiler bulunduğu şeklinde hatalı değerlendirme yapıldığı, söz konusu işçilerin de iş akdinin feshedildiği, kaldı ki işyerinde sendikalı çalışan işçiler bulunmasının da tek başına bu sebeple iş akdi feshinin sendikal sebeple yapılmadığını ortaya koyamayacağı, tanık anlatımları ve dosyadaki belgelerle işverenin sendikalı olduğunu tespit ettiği ve sendikalı olduğunu düşündüğü ve sendikaya üye olma istemi olan işçilerin de iş akitlerini feshettiği, dava açtığı belirtilen işçilerin de yakın tarihlerde aynı sebeplerle işten çıkarılmış olmasının da davacı iddiasını doğruladığı ve davacının sendikaya üye olması ve davalı işverenin iş yerinde sendika örgütlenmesine olumlu bakmaması nedeni ile davacının iş akdinin sendikal sebeple feshedildiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle sendikal tazminat talebinin kabulüne,
Davalının istinaf başvurusu yönünden ise feshin sendikal nedene dayandığının anlaşılması karşısında, davalı vekilinin feshin geçerli nedene dayandığı savunmasının yerinde olmadığı, ayrıca işletmesel kararın geçerli neden teşkil edip etmediğinin ve bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının yeniden tartışılmasına gerek görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
G-) Temyiz Başvurusu:
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı, davacı ve davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H-) Gerekçe:
Sendikal tazminat 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun “Sendika özgürlüğünün güvencesi” başlıklı 25. maddesinin beşinci fıkrasında “Sendikal bir sebeple iş sözleşmesinin feshi hâlinde işçi, 4857 Sayılı Kanun’un 20 ve 21. madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 Sayılı Kanun’un 21. maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 Sayılı Kanun’un 21. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 Sayılı Kanun’un yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Sendikal bir sebeple iş sözleşmesinin feshi hâlinde işçi, feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine dair dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 Sayılı Kanun’un 21. maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. İşçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 Sayılı Kanun’un 21. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez.
İş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür.
Fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak işçi sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren davranışının nedenini ispat etmekle yükümlüdür.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabul edilerek sendikal tazminata hükmedilmiş ise de 6356 Sayılı Kanun’un 25/5 maddesi uyarınca sendikal tazminatın “işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın” hükmedileceğinin belirtilmesi karşısında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının
“HÜKÜM” bölümünün (C) bendinin 2 numaralı alt bendinde sendikal tazminatın davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması şartına bağlanması hatalıdır.
Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve Dairemizce 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Gerekçesi yukarda açıklandığı üzere;
1-) Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-) Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-) 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesine göre, davacının yasal süre içerisinde işverene başvurusu üzerine işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın tazminat miktarının 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 25. maddesi uyarınca davacının 1 yıllık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-) Davacının işe iadesi için işverene süresi içerisinde başvurması halinde, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre içerisinde hak kazanılacak olan en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının ödenmesi gerektiğinin TESPİTİNE,
5-) Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihindeki … gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Alınması gerekli 35,90 TL karar ve ilam harcı yatırılmış olmakla başka harç alınmasına yer olmadığına,
7-) Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ile 27,70 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
😎 Davacı tarafından yapılan 86,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-) Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10- Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider/masraf avanslarından sarfedilmeyen kısımların karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
11-Yatırdığı temyiz harcının istemi halinde davacıya iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Kesin olarak oybirliği ile 04.10.2018 tarihinde karar verildi.

Yargıtay kararları sorgulama ekranına buradan ulaşabilirsiniz.