Günümüzde pek çok kişi, nüfusa geç kaydedilmekte veya erken kaydedilerek gerçek kayıtlarda gerçek yaşlarını görememektedirler. Bu husus kişileri yaşantılarında dönem dönem zorluklar çıkarabilmektedir. Nitekim yakın geçmişte bedelli askerlik imkanın verilmesiyle birlikte gerçek yaşı nüfusta yazmayan kişiler sorun yaşamış ve bedelli askerlik imkanından faydalanamamıştır. İşte bu nedenle yaş değişikliği davaları önem arz etmektedir.

Gerek eğitim ve öğretim hayatı bakımından gerekse de devlete bağlı kurumlarda yer alma bakımından yaş hususu önem taşımaktadır. Yaş küçültme ve yaş büyütme hususlarını aynı başlık altında incelememizin sebebi ikisinin de aynı kurallara tabi olması ve yargının her iki dava çeşidini de birlikte ele almasıdır.

Yaş Değişikliği Davasında Hukuki Düzenleme

İsim değişikliğine yönelik hukuki düzenleme Türk Medeni Kanunu’nda yer alsa da yaşın değiştirilmesi, küçültülmesi ve büyütülmesine yönelik düzenleme Nüfus Kanunu’nda yer almaktadır. Bu maddeye göre :

Yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları ilgilinin oturduğu yer asliye hukuk mahkemesinde Cumhuriyet savcısı ve nüfus baş memuru veya nüfus memuru huzuruyla görülür ve karara bağlanır. Bu davalar düzeltmeyi isteyenlerle, ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından açılabilir ve dinlenecek tanıklar, resmi kayıt örnekleri ve belgelerle ispat olunur. Şu kadar ki; ilgilinin görünüşü davayı yalanlayıcı olmaması şarttır. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre ceza mahkemelerinde yapılacak yaş düzeltmesi işlerinde de nüfus baş memuru veya nüfus memuru taraf olarak bulunurlar. Mahkeme kararına karşı taraflar Yargıtay’a başvurabilirler.

Yaş, ad, soyadı ve kayıt düzeltmesi hakkındaki mahkemeden verilen kararlar kesinleştikten sonra ilgilinin aile kütüne geçirilir. Ad ve soyadının değiştirilmesi, din değiştirme suretiyle de olsa mahkeme kararıyla yapılır. Adlarını değiştirenlerin aile kütüğünde yazılı çocukların baba veya ana adları, soyadlarını değiştirenlerin yalnız eşiyle reşit olmayan çocuklarının soyadları birlikte değiştirilir. Yaş düzeltme davası ancak bir defa açılabilir.  Yaş, ad, soyadı değiştirenler askerlik ödevliliği içinde iseler yapılan düzeltmeler nüfus idarelerince on beş gün içinde askerlik şubelerine de bildirilir. ’ denilmiştir. Hukuki düzenleme bu olmakla beraber yerleşmiş içtihatlar doğrultusunda mahkemelerin dikkat edeceği kurallar söz konusudur. Bunlara aşağıda değineceğiz.

Yaş Değişikliği Davasında Mahkemenin Aradığı Şartlar

Mahkemece yaş değişikliğine karar verilebilmesi sıkı şartlara tabi tutulmuştur. Bu şartları kısaca sayacak olursak :

  • Hastanede veya doğum evinde doğmuş olmamalı
  • Dış görünüş, beyan edilen yaşa uygun olmalı
  • Beyan edilen yaşta bir kardeş bulunmamalıdır.

Kanunun ve mahkemelerin aradığı şartlar bunlar olup bu şartları değerlendirmek gerekirse;

Hastane – Doğumevi: Yaş değiştirmek isteyen şahıs, herhangi bir hastane veya doğumevinde doğmuş olmamalıdır. Bu aradaki şart, şahsın doğumunu belgeleyen herhangi bir resmi evrakın olmaması halidir. Şayet doğuma ilişkin resmi bir evrak söz konusu ise mahkeme bu evraka bağlı kalıp davanın reddine karar verecektir. O nedenle yaş değişikliği için resmi bir kurum veya kuruluşta doğmuş olmama ilk şarttır.

Dış Görünüş: Yaş değiştirmek isteyen şahıs, beyan ettiği asıl yaşın görüntüsüne uygun olmalıdır. Şayet o yaştaki birisinin dış görünüşüne sahip olmayan birisini beyanını mahkeme dikkate almayacak ve yalan beyan dolayısıyla kanaat oluşturamayacaktır. Böylelikle açılmış olan dava reddedilecektir. Beyan edilen yaş şayet 1-2 yaş büyük veya küçük ise mahkeme açısından pek bir sorun teşkil etmeyecektir.

Kardeş Şartı: Şayet, davacının beyan ettiği yaşta bir başka kardeşinin mevcut olması davanın reddini gerektirecektir. Nitekim annenin gebe kalma ve gebelik süresi dikkate alınacağından aynı süreç içerisinde iki kişinin doğumunun gerçekleşmesi mantık kurallarıyla bağdaşmayacağından ötürü davanın reddine karar verilecektir. İşbu nedenle beyan edilen yaşta bir kardeşin bulunmaması gerekmektedir.

Yaş Değişikliği Davasında Kemik Radyolojisi

Yaş değiştirme davaları görülürken ilgili mahkeme, davacının kemik yaşının tespitini isteyebilir. Adli Tıp Kurumu aracılığıyla şahsın kemik yaşının tespiti gerçekleştirilir ve kemik yaşına göre mahkeme davacının talebini ret veya kabul eder. Fakat kemik yaşı tespiti yalnızca 22-25 yaşa kadar gerçekleştirilebilmekte, bu yaştan sonra kemiklerin gelişim göstermemesi nedeniyle yaş tespiti imkanı kalmamaktadır.

Yaş Değişikliği Davasında Dava Süreci

Yaş değiştirme ( Yaş düzeltme, yaş küçültme, yaş büyütme) davalarında dava süreci şu şekilde ilerlemektedir :

  • Talep sahibinin yaş değişikliği şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti
  • Şartların varlığı halinde avukata vekaletname çıkarılması
  • Bildirilen 2 tanıkla birlikte davanın açılması
  • Duruşma günü tanıkların beyanı ve mevcut delillerle birlikte Mahkemenin yaş değişikliğine hükmetmesi
  • Gerekçi kararın yazımı
  • Kararın mahalli bir gazetede ilanı
  • Mahkeme kararının kesinleşmesi.

Yaş Değiştirme Davası Yargılama Süresi

Yaş değiştirme davalarında süreç bu şekilde ilerlemekte olup dava süresi 4-6 ay arasıdır. Nitekim bu süre mahkemenin yoğunluğuna göre değişebilmektedir. Bunun yanı sıra şayet mahkeme kemik yaşı tespiti talep ederse dosyanın Adli Tıp Kurumuna gitmesi dolayısıyla süreç daha da uzayacaktır.

Yaş Değiştirme Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme

Yaş değişikliği davalarında dava, doğru yerde ve doğru mahkemede açılmalıdır. Nitekim yetkisiz ve/veya görevsiz bir mahkeme açılmış olan dava, mahkeme hakimi tarafından reddedilecek, davacı taraf için maddi külfet ve zaman kaybına yol açacaktır. İşte bu nedenle bu hususlara dikkat edilmeli, mümkün olduğu ölçüde yaş değişikliği davalarında hukuki yardıma başvurulmalıdır.

Nüfus Davalarına ilişkin yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Nüfus Hizmetleri Kanunu’na buradan ulaşabilirsiniz.