İş yerinde görevini ifa eden çalışanlar kullandıkları bilgisayarlar ve telefonlar ile işlerini gerçekleştirmektedir. Kimi zaman bu teçhizatlar şirketler tarafından karşılansa da kimi zaman da çalışanlar kendi özel eşyaları ile bu ihtiyaçları karşılamaktadır. Ülkemizde yer alan her yurttaş gibi çalışan işçilerin de özel hayatı ve bu özel hayatına saygılı olunması ve özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmemesi gerektiği açıktır. Bununla birlikte işçinin haberleşme hürriyetinin olduğu da açık olup bu hususlara anayasa ile güvence altına alınmıştır.

Anayasa‘nın 20. maddesi özel hayatın gizliliği hususunu şu şekilde düzenlemiştir : ”Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.’ Yine devamı maddelerinde düzenlenen haklar yer almaktadır. Anayasanın 23. maddesinde ise haberleşme hürriyeti şu şekilde düzenlenmiştir : ”Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.” Görüldüğü üzere tüm yurttaşlar bu temel hak ve hürriyetlere haizdir. Bu temel hak ve hürriyetlerin ihlali halinde yapılan işlem hukuksuz olarak değerlendirilecektir. Peki işçilerin özel hayatının gizliliğinin ihlali veya haberleşme hürriyetinin ihlali hangi hallerde söz konusu olacaktır ?

iş avukatı

Özel Hayatın Gizliliği ve Haberleşme Hürriyeti

Bugün birçok işveren, işçilerin yapmış olduğu eylemleri ve işlemleri an an takip etmektedir. Çalışanların verimliliğinin ölçüldüğü bu eylemlerde işverenler performansı düşük işçileri veya işi gereği gibi yapmayan işçileri tespit etmekte ve iş sözleşmelerini feshedebilmektedir. Bunun yanı sıra işçinin özel hayatındaki bir davranışı veya yaşam şekli de iş sözleşmesinin feshedilmesi sonucunu meydana çıkarabilir. Peki yapılan her fesih haklı bir fesih midir? Bu noktada önemli olan husus her olayın kendi içerisinde ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğidir. Nitekim bazı durumlarda işverenin yaptığı fesih haklı olabilirken, bazı durumlarda fesih haksız bir fesih olabilecektir. İşe iade davası açılıp açılmaması gerektiği değerlendirilmeli, buna göre yasal yollara başvurulmalıdır. İşe iade davası ile ilgili yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Örnek Kararlar Işığında Değerlendirmeler

Bir işçinin özel e-mail adreslerindeki bilgilere erişmek veya içerikleri kullanarak işlem yapmak hukuka aykırı olacağı gibi çalışanın kurumsal e-mail adresine ilişkin içerikler hususunda işverenin işlem yapması hukuka uygun olacaktır. Başka bir örnek vermek gerekirse ; şirket içerisinde çalışanların birbiri ile yazışma ve konuşmasını sağlamak amacıyla kullanılan sohbet programında işçilerin yazdıkları ve paylaştıkları karşısında işveren eylemde bulunabilir. Böyle bir durumda ilgili programın şirket tarafından tahsis edilmesi ve işin işleyişi ve haberleşme maksadı taşımasından ötürü işveren buradaki konuşmaları kullanabilir, bu durum hukuka uygun olacaktır. Şayet işveren işçinin özel hayatı kapsamında olan whatsapp vb. uygulamalardaki yazışmaları kullanamayacaktır. Böyle bir durumda özel hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğinden bahsedilir.

Başka bir örnek vermek gerekirse iş yerinde birbiri ile duygusal ilişki içerisinde olan iki çalışanın iş yeri dışında tartışmaları vb. hadiseler işvereni ilgilendirmemektedir. Lakin bu tip hadiseler iş yerinde gerçekleşirse işveren yönetim hakkı kapsamında gerekli adımları atabilir. Bu noktada özel hayatın gizliliğinin kapsamı önemlidir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/33799 Esas ve 2020/19760 Karar sayılı kararında şu hükmü kurmuştur : ‘Dosyadaki bilgi ve belgelerden davalı iş yerinde satış temsilcisi olarak görev yapan davacı işçinin aynı iş yerinde bulunan kadın çalışan ile duygusal ilişki içine girdiği, en son olarak kadın çalışanı iş yerinde öpmeye çalıştığı, bu durumun güvenlik kameraları tarafından kaydedildiği, duruma güvenlik kameralarının kaydı nedeni ile vakıf olan davalı işverenin davacı işçiyi bu fiili nedeniyle işten çıkarttığı anlaşılmaktadır. Özel hayat ve özel hayatın gizliliği kuralı iş yerinde ve başka bir çalışana karşı alenen yapılan fiili kapsamaz. Feshe konu edilen davranış kadın işçi tarafından da savunma tutanağında kabul edilmişken, davacı işçinin iş yeri ortamında başka bir çalışan ile yukarıda açıklanan şekilde bir olay yaşaması iş yeri kurallarına ve genel ahlak kurallarına aykırı olduğundan davalı işveren feshi haklıdır.” denilmiştir.

Görüldüğü üzere meydana gelen hadisenin iş yerinde olması işverene yönetim hakkı kapsamında işlem yapma hakkı tanımaktadır. Şayet her iki çalışan arasındaki bu hadise iş yeri ortamı dışında gerçekleşseydi haliyle bu gerekçe ile iş sözleşmesi feshedilemeyecekti. İşveren tarafından feshedilse ile işe iade davası neticesinde bu feshin haksız bir fesih olduğu hükmü verilecekti. Bu nedenle her somut olayın ayrı ayrı değerlendirilmesi önemlidir.

İşçinin Haberleşme Hürriyetinin İhlaline Dair Anayasa Mahkemesi Kararı

Anayasa Mahkemesi de önüne gelen bir uyuşmazlıkta, bilgisayarına WhatsApp sohbet programı yükleyen ve içerikler nedeniyle iş sözleşmesi feshedilen bir işçinin başvurusunu değerlendirmiştir. Anayasa Mahkemesi işçinin haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği belirtmiştir. İlgili kararın tam metni şu şekildedir :

Anayasa Mahkemesi kararından da anlaşılacağı üzere özel hayatın kapsamı sağlıklı bir şekilde belirlenmeli ve buna göre hüküm kurulmalıdır. Her somut olay kendi içerisinde ayrıca değerlendirilmeli ve buna göre karar verilmelidir. Bu nedenle iş sözleşmesi feshedilen işçiler, işe iade davası açmadan önce bu hususta uzman bir iş hukuku avukatından bilgi almalı ve işe iade davasını ona göre açmalıdırlar.