Velayet ; reşit olmayan çocukların haklarının tümünü ifade eden ve Türk Medeni Kanunu’nda altıncı ayrımda düzenlenen bir kurumdur.
Türk Medeni Kanunu’nun 335 ve devamındaki maddelerde düzenlenen velayet, boşanma davalarında çoğu zaman temel sorunu teşkil etmektedir. Nitekim ayrılma aşamasında olan anne ve baba, çocuklarının geleceğini kendilerinin tesis etmesini arzu etmekte, buna binaen Aile Mahkemelerinden çocuklarının kendilerine verilmesini ve sorumluluklarının kendilerine bırakılmasını talep etmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 335. maddesine göre ; ‘ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır, yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz’ denilmektedir. Madde metninin devamında da hangi şartlarda velayetin anne ve babadan alınacağı belirtilmiştir. Şayet anne ve baba evli ise velayet her ikisi tarafından birlikte kullanılacak, evli değillerse velayet anne tarafından kullanılacaktır. Tabii ki bir boşanma davası sürecinden geçilmiş olup bu dava neticesinde velayet babaya verilmiş ise bu takdirde velayet hakkı babada olacaktır.
Velayet Hakkının Kapsamı
Velayet, çocuğun yaşamsal hakları üzerindeki sorumluluğu tanımlamaktadır. Peki velayetin kapsamı nedir ve ne kadar genişletilebilir ? Türk Medeni Kanunu’nun 339. maddesine göre velayetin kapsamı şu şekilde ifade edilmiştir : ‘ Ana ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar. Çocuk, ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür. Ana ve baba olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar, önemli konularda olabildiğince onun düşüncesini göz önünde tutarlar. Çocuk, ana ve babasının rızası dışında evi terk edemez ve yasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz. Çocuğun adını ana ve babası koyar’ denilerek madde metninde ve devamında önemli noktalara vurgular yapılmıştır.
Eğitim
Velayet altındaki çocuğun eğitimi de önemli bir husus olup bu hususun kimler tarafından gerçekleştirileceği de ailenin yükümlülüğündedir. Nitekim TMK’nın 340. maddesine göre ‘ ana ve baba, çocuğu olanaklarına göre eğitirler ve onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişimini sağlar ve korurlar’ denilerek kanun koyucu tüm sorumluluğun ana ve babada olduğunu kanunlaştırmıştır. Bunun yanı sıra çocuğun normal eğitiminin yanı sıra dini eğitiminde de sorumluluk yine ana ve babaya aittir.
Çocuğun Temsil Edilmesi
Bazı durumlarda çocuğun, 3. kişilere karşı hukuki ve yaşamsal zeminde temsili gerekmektedir. Nitekim henüz ergin olmayan çocuk, bazı durumlarda haklarını savunabilecek durumda ve bilgide olmayabilir. İşbu nedenle bazı platformlarda temsile ihtiyaç duyulmaktadır. Buna binaen Türk Medeni Kanunu’nun 342. maddesi bu hususu düzenlemiş olup şu ifadeleri kullanmıştır : ‘Ana ve baba, velayetleri çerçevesinde üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler. İyiniyetli üçüncü kişiler, eşlerden her birinin diğerinin rızasıyla işlem yaptığını varsayabilirler.’ Görüldüğü üzere bazı hukuki zeminlerde çocuğun işlem yapabilme ehliyeti yoktur. Bu noktada devreye velayet hakkına sahip anne ve baba girmektedir.
Peki ergin olan çocuğun velayet altında iken aileyi temsil yeteneği söz konusu olabilir mi ? Türk Medeni Kanunu’nun 344. maddesi çerçevesinde bazı hallerde çocuk ailesi adına hukuki işlemler yapabilmektedir. Maddeye göre ‘velayet altındaki çocuk, ayırt etme gücüne sahip ise ana ve babanın rızasıyla aile adına hukuki işlemler yapabilir; bu işlemlerden dolayı ana ve baba borç altına girer’ denilerek çocuğun aileyi temsil etme imkanı sağlanmıştır.
Velayetin Kaldırılması
Velayeti ana ve babada olan çocuğun çıkarlarının korunması bakımından hakim bazı hallerde velayetin kaldırılmasına karar verebilir. Bu sebepler Türk Medeni Kanunu’nun 348. maddesinde şu şekilde sıralanmıştır :
- Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, özürlü olması, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi.
- Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması.
Bu iki halin varlığı halinde esasen hakim öncelikli olarak bazı önlemler almakla yükümlüdür. Şayet hakim, alınabilecek önlemlerin yetersiz olacağına dair bir kanı içerisinde ise velayet ilişkisini önlem almadan da sonlandırabilecektir. Türk Medeni Kanunu’nun 348. maddesi de bu şekilde bir düzenleme getirmiş olup hakime bu hususta geniş takdir yetkisi verilmiştir. Çocuk için alınabilecek önlemler Türk Medeni Kanunu’nun 347. maddesinde iki ana başlık halinde sıralanmıştır. Koruma önlemleri ve çocukların yerleştirilmesi üst başlıkları ile düzenlenen önlemler şu şekildedir :
- Çocukların Yerleştirilmesi : Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunur veya çocuk manen terk edilmiş halde kalırsa hakim, çocuğu ana ve babadan alarak bir aile yanına veya bir kuruma yerleştirebilir. Çocuğun aile içinde kalması ailenin huzurunu onlardan katlanmaları beklenemeyecek derecede bozuyorsa ve durumun gereklerine göre başka çare de kalmamışsa, ana ve baba veya çocuğun istemi üzerine hakim aynı önlemleri alabilir.
- Koruma Önlemleri : Çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde, ana ve baba duruma çare bulamaz veya buna güçleri yetmezse hakim, çocuğun korunması için uygun önlemleri alır.
Türk Medeni Kanunu’na buradan ulaşabilirsiniz.
Boşanma Davası Neticesinde Velayet Hakkı
Boşanma davalarında eşlerin uzlaşamadıkları konularında başında müşterek çocukların veya çocuğun velayeti gelmektedir. Nitekim eşler, çocuklarını diğer eşe vermemek adına gerekli hukuki ve sosyal girişimlerini sürdürürler. Fakat ülkemizde gerek yargı kararları gerekse de kanunlar neticesinde hangi hallerde velayetin kime verileceği hemen hemen anlaşılabilir bir husustur. Örnek vermek gerekirse ; henüz yetişme döneminde olan ve yaşı küçük olan çocukların velayet hakları çok yüksek oranla anneye verilmektedir. Nitekim küçük yaşlardaki çocuğun anne şefkatine ihtiyaç duyduğu kabul edilecek ve yetişmesinde annenin katkısının çok büyük olması gibi kıstaslar ele alınarak velayet hususu takdir edilecektir.
Hakim, velayetin kimde kalması gerektiğini tayin ederken çocuğun çıkarlarını göz önünde bulundurmalı ve buna göre karar vermelidir. Nitekim velayet hakkına sahip olan ebeveyn yukarıda da bahsettiğimiz üzere çocuğun temel yaşantısına şekil verecek, hem eğitim hem de öğretim hususlarında tek söz sahibi olacaktır. İşbu nedenle velayet hakkının tayini çok büyük önem taşımaktadır. Fakat bugün ; yoğunluklu olarak anneye verilen velayet hakkı ancak ve ancak annenin kötü bir yaşam sürmesi halinde babaya verilmektedir. Buna ilişkin olarak verilmiş Hukuk Genel Kurulu kararı çok büyük önem taşımaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2010/683 K. sayılı Kararı şu şekildedir :
‘Taraflar arasında evlilik birliğinin davalı/karşı davacı annenin ağır kusuru ile son bulduğu hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı açıktır. Ne var ki 27.01.2004 doğumlu T’nin yaşı dikkate alındığında annenin yakınlığına ve şefkatine muhtaç bir yaşta olduğu, benliğinin geliştiği bu yaşlarda ana yoksunluğunun derin izler bırakılabileceği gözetilerek velayetin anneye bırakılması uygun olacaktır.
Öte yandan davalı/karşı davacı annenin çocuğa karşı kötü davranışı ve istismarı da kanıtlanamamıştır. Hal böyle olunca ; çocuğun ananın bakım ve şefkatine muhtaç olması yanında, ana ile kalmasının bedeni, fikri ve ahlaki gelişmelerine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı hiçbir delil bulunmadığı gibi hemen meydana gelecek bir tehlikenin de varlığı kanıtlanamadığından, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 182, 136/2. maddeleri uyarınca küçüğün babanın velayetine bırakılması çocuğun yararına olmadığına göre, aynı hususlara işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca benimsenen Özel Daire bozma ilamının velayete ilişkin (2) numaralı bendine uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usül ve yasaya aykırıdır. ’
Hukuk Genel Kurulu’nun vermiş olduğu karar velayet hakkına ilişkin çok büyük önem taşımaktadır. Nitekim bu karar incelendiğinde boşanmaya sebep olan olay ile velayetin birbirinden bağımsız sonuçlara gebe olduğu anlaşılacaktır. Yukarıdaki karar incelendiğinde boşanmaya sebep olan annedir. Fakat bu husus velayetin anneye verilmesine engel teşkil etmemektedir. Çünkü velayet hakkı karara bağlanırken mühim olan çocuğun çıkarları ve anne şefkatine ihtiyaç duyup duymamasıdır. Velayet hakkı ancak ve ancak annenin çocuğa karşı kötü davranışının ispatı ile el değiştirebilecektir.
Boşanma davası ile ilgili detaylı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Velayet Hakkı Sahibinin Yeniden Evlenmesi
Boşanma davası neticesinde velayet hakkı verilen anne veya baba yeniden evlenirse velayet hakkında bir değişiklik meydana gelebilir mi ? Kural olarak velayet hakkı sahibi anne veya baba, yeniden evlenmesi durumunda velayet hakkını kullanmaya devam edecektir. Şayet bu evlilik çocuğun yaşantısında olumsuz bir etki yaratacak ise ilgililer başvuruda bulunarak velayet hakkının kendilerine verilmesini veya çocuğa bir vasi tayin edilmesini talep edebilirler.
Velayet Hakkı Olmayan Kişinin Çocukla Kişisel İlişki Kurması
Velayet hakkı sahibi olmayan anne veya baba, çocuk ile kişisel ilişki kurmalıdır. Kişisel ilişki kurulacak süreler açılacak dava neticesinde Aile Mahkemesi Hakimi tarafından belirlenir. Velayet hakkı sahibi olmayan anne veya baba veya üçüncü bir kişi lehine kişisel ilişki tesis edilebilir. Bu noktada önemli yazılarımızı okuyabilir, bu hususta bilgi alabilirsiniz.
–Dedenin-Anneannenin-Babaannenin Torun İle Kişisel İlişki Kurulması Davası
merhaba 2016 yılında boşandığım kişiden suan 8 yaşında bir kızım var çekişmeli boşanma sonucunda velayet anneye yani bana verildi babasına da belirli tarihlerde görüş hakkı verildi . Fakat babası defalarca kızımı gününde aldığı halde gününde teslim etmedi alıkoydu ve beni defalarca tehdit etti görüştürmeyeceğim getirmeyeceğim yada 4 -5 gün sonra getireceğim dedi . Gerekli yerlere gidip şikayet ettim . Kızım biyolojik babasının yanındayken kendine baskı yapıldığını orada kalmak istemediğini söylüyor . Ben bu şahsın görüşlerini tümüyle ortadan kaldırılmasını istiyorum veya kısıtlanmasını . Ne yapılabilir bu durumda ? Anlayışınız için Teşekkür ederim.
Merhaba,
Aile Mahkemesi’nde dava açmanız gerekmektedir.
Merhaba! Erkek kardeşim ceza evinde gelinimiz benimle kalıyordu sonradan iki çoçugunu bana birakıp kaçti biri1.5 dıgeri 4 yaşında Ne yapmam gerekir bana yardımcı olurmusunuz
Merhaba,
Erkek kardeşinizin vasisi olarak kim atanmıştır ? Vasisi olarak kim atanmışsa o kişinin işlem yapması gerekir.
Merhaba benim sorunum eşimle bosanma davamız var eşim tip 1 diyabet hastasi ve çoğu zaman komaya giriyor komalara girdiğini mahkemedede belirtti çocuğumun velayeti tedbiren anneye verilmişti eşim komaya giriyor ve şuuru kapanıyor müdahale edilmez ise hayatı tehlikesi bulunuyor ve bu durumdan dolayı kızımın velayetini annede kalsın istemiyorum çünkü kızımın can güvenliği sıkıntısı oluyosuyor bu durumda velayetini mahkeme bana verir mi
Merhaba,
Kızınızın yaşı kaç belirtmemişsiniz. Eğer annesine müdahale edebilecek yaşta ise haliyle annesiyle yaşaması daha sağlıklı olacaktır.
Iki tane kiz çocuğum var Vrlayetleri annede ama eski eşim çocukları 3 ay oldu bakmıyor bize bıraktı. Kendisi istanbula gitti. Ben k.marasta yasiyon. Bu sene gelmeyecekmiss.. Ben ne yapabilirim. Eski eşime ceza altılara bilirmiyim. Ikisinin yasida küçük. Biri 4 diğeri 6 yaşında.. ne yapmaliyim.
Merhaba,
Aile Mahkemesinde velayetin el değiştirmesine yönelik dava açmanız gerekir. Annelik görevini yapması gereken eski eşiniz fiili durumda bu görevini yapmamaktadır. Hal böyleyken fiili durumun gerçeğe dönüştürülmesi için dava açılması gerekir.
Merhaba 17 yasindayim 30.04.2004 dogumluyum annemle babam yaklasik 4 yildir ayri ve babamin Yaninda yasiyirum mahkemenin belirledigi tarihlerde annemin yanina gidiyorum ama artik annemin yaninda huzurlu degilim ve beni istemedigini soyledi bende yanina gitmek istemiyorum babamin izniyle bu yaz sehir degistirip tatile gitmek istiyorum annemin yanina gitmek istemiyorum eger tatile gidersem bi sorun cikartabilirmi cevaplarsaniz cok sevinirim simdiden teskkur ederim
Merhaba,
Anneniz mahkeme kararına dayanarak sizinle iletişim kurabilir ve mahkeme kararının uygulanmasını sağlayabilir.
selam esimin ilk evliliginden 1 kizi var bu cocuga karsi maddi sorumluluklarim nelerdir kastettigim cocgun genel ihtiyaclari haricinde ozel ihtiyaclari icin maddi yukumlulugum var mi
Merhaba,
Ne sormak istediğiniz konusunda emin değilim. Fakat aile olarak aile bireyleri hakkında hem maddi hem de manevi yükümlülükleriniz vardır.
Cocugum 2 yaşinda. Velayeti 1 senedir bende. Babasi 2 hafta da bir yatılı görme hakki var. Ancak oğlumun Babasi, annesi ve babasıyla kalıyor. Annesi ve babası yüzünden hamilekte 4 kriz geçirdim. Çocuğu aldırmam istediler ve maddi manevi hic bi destekleri olmadi cocuguma. Onlar cocuğumu çok negatif etkiliyor onları pek görmesini istemiyorum çocuğunun. Veya ben yanında olduğum sürece görebilir istiyorum. Böyle bi hakkım var mı? Bu durumda napmaliyim?
Merhaba,
Mahkemeden talepte bulunarak çocuğun belirli bir yaşa gelene kadar sizin eşliğinizde babası ve babasının ailesi ile görüştürülmesini talep edebilirsiniz. Bu noktada Aile Mahkemesi hakimi şartlara göre bir karar verecektir.
Kolay gelsin İbrahim Etem arsal ben 2018de anlaşmalı bosandim, eski eşim 3 temmuz 2020de vefat etti velayeti ben aldım dava ile, başka biriyle yeniden evlenirsem velayeti bir şey olurmu
Merhaba,
Eşiniz vefat etmiş. Çocuğunuza düzgün ve sağlıklı bir yaşam sunabildiğiniz sürece velayet hususunda sorun olmaz. Aksi bir durumda tabi ki velayet hakkınız tartışılabilir.
Merhaba;
Velayet sahibi anne/baba kısa süreli de olsa yurt dışına çıkarsa;
karşı taraf ne hak iddia edebilir.
Merhaba,
Velayet hakkı sahibi normal şartlarda Aile Mahkemesi’nden yurtdışına çıkış için izin almalıydı fakat Yargıtay bu konuda başka bir karar vererek Velayet Hakkı sahibinin bu tip seyahatleri yapabileceğini belirtti. Temelli gidilmediği sürece talepte bulunmanız işe yaramayacaktır.
Mrb 2 yıl oldu bosanali boşandık ve 4 yaşındaki kızını velayetini bana verdiler şimdi ise ikici evliliğini yaptım ve şimdi kızımın babası velayeti evlendim diye benden almak istiyor ama ben vermek istemiyorum kızımda zaten babasını istemiyor alabilme şansı varmı
Merhaba,
Çocuğunuzun 5 yaşından büyük ise pedagog aracılığıyla görüşleri alınır ve bir rapor tanzim edilir. Bu rapor ve çocuğun çıkarları doğrultusunda Aile Mahkemesi de bir karar verir.
Merhaba 26 yaşında 6 yıllık evliyim 4 yaşında oğlum var boşanmak istiyorum oğlumu vermiyor bir çok kez şiddet gördüm. Çaresizliğime yenik düşüp intihar ettim daha sonra tedavi gördüm boşansamda bana velayeti vermeyeğini söylüyor. 4 yıldır doğru düzgün bir işide yok eşimin ben çalışıyordum veni zorla işten çıkarttı ve şehir değiştirdik kendi üstğme arabam var onuda vermeyeceğini söylüyor beni tehdit ediyor korkuyorum. Velayeti alamazsam diye korkuyorum oğlum eşime düşkün biraz fazla görmediği için dava açsam velayeti alabilir miyim.
Merhaba,
Yaşadığınız şiddet ve diğer olaylarla ilgili tanık bulmanız ve bu tanıkların mahkemede yaşanılanları bizzat gördüklerini belirtmeleri önemlidir. Velayet hususunda mahkeme hakimi tarafların durumuna ve çocuğun çıkarına göre bir karar verecektir.
İyi akşamlar ne güzel okudum herkese cevap vermişsiniz sabırla Allah razı olsun benimde bir sorunum vardı 3 çocuğum var küçük kızım 8 yaşında 4 yıldır babaları ne nafaka verdi nede onları görmeye geldi şimdi evlenme durumum olursa benim velayeti o adama yani eski kocama verirler mi rica etsem bu konuda yardımcı olur musunuz
Merhaba,
Bu tip durumlarda çocuğun çıkarı için gereken ne ise hakim o şekilde karar verecektir. Yeni bir evlilik olması halinde çocuğun velayetin el değiştireceği düşüncesi yanlıştır.
Merha.
Eşimle anlaşmalı boşandık 4 yaşında 1 kızımız var velayetini annesine verdiler biz anlaşmalı bosandigimiz için mahkeme 2.haftada 1 babada kalacak ver yazın 1 temmuz ve 30 temmuz arası babada kalacak diye karara verdi .bizim anlaşmalı boşanma hafta 3 gün bende 4 gün annesinde kalsi gerekiyor ama genellikle annesinin işinden dolayı genellikle çocuk bende kalıyor şimdi benim yıllık iznim Ağustos ayında ben çocuğumu alıp memleketime gitmek istiyorum eski eşimle aramda nasıl bir protokol düzenleyebilirim yardımcı olabilir misiniz. İlla temmuz ayında mı çocuğu almam gerekiyor Ağustos ayında bu yazlık izin hakkını kullanabiliyor mu öyle bir hakkım var mı.
Merhaba,
Bu tip işlemler vekalet ücretine tabidir bu nedenle iletişim bölümünden bize ulaşırsanız yardımcı olabiliriz.
Merhaba, benim kızım 7 yaşında, babasıyla çekişmeli boşanmaktan son anda anlaşmalıya döndük, mahkeme 14 gunde bir hafta sonları olmak üzere babasına görüş verdi, ancak kızımız korkarak mı yoksa gercekten mi bilemiyorum, 3 gun sende 3 gun babamda kalıcam ben ikinizde de kalmak istiyorum dedi, eski eşim önceden cocuguna karşı da cok ilgisizdi, işten gelince yüzüne dahi bakmazdı, şimdi yapamadıklarımı yapıcam diyor, ben kızımı ailem de destek oluyor ona özel oda yaptım, özel okula gonderiyorum, ama baba tarafı zaten bu imkanları saglayabilecek durumda degil. bu durumda velayet etkilenir mi?
Merhaba,
Çocuğunuzun babası fiili durumun gerçeğe dönüşmesini talep edip kişisel görüş günlerinin değiştirilmesini isteyebilir. Bu noktada mühim olan çocuğunuzun bu isteğini rıza ile mi gerçekleştirdiğinin tespitidir. Bunun için de psikolog vb. kişilerden profesyonel bir destek almanız daha faydalı olabilir.