Fazla çalışma ücreti, İş Kanunu’nda düzenlenmiş olup günümüzde işverenler tarafından işçilerin en çok mağdur edildiği alacaklardandır. Bugün ülkemizde birçok çalışan fazla mesai yapmasına karşılık bu mesailere denk gelen fazla mesai ücretlerini alamamaktadır. Bu nedenle işçiler, fazla mesai ücretlerinin ödenmesi için yargı yoluna başvurmaktadır. Fazla mesai ücretinin ödenmemesi halinde işçinin hakları nelerdir konulu yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. Fazla mesai ücreti ve diğer işçilik alacaklarının yasal yollara başvurulması halinde davacı işçi tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Peki İş Mahkemelerinde yapılan yargılamada delil olarak neler kullanılabilir ?

Fazla Mesai Ücreti Nasıl Kanıtlanır ?
İş Mahkemelerinde alacakları için dava açan işçiler, açmış oldukları davalarda muhakkak bir iş hukuku avukatı ile kendisini temsil ettirmelidir. Bu yazımızda delillerden bahsetmiş olsak da her yurttaş hukuki işlemlerde bir uzmandan destek almalı ve hak kayıplarına uğramamalıdır.
Fazla mesai ücreti İş Kanunu’nun 41. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir : ” Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.’ İş Kanunu’nun 41. maddesinin devamında fazla mesai ücretinin detayları yer almaktadır. (Bkz. : İş Kanunu)
Fazla mesai ücretinin yargılamada kanıtlanması hususunda Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin kararları bize ışık tutmaktadır. Öncelikle fazla mesai yaptığını iddia eden kişi bu iddiasını ispatla mükelleftir. Fazla mesainin ispatı konusunda ;
-İş yeri Kayıtları (Özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları vs. delil niteliğindedir)
-Ücret Bordroları (İşçinin imzasını taşıyan bordro, sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir, bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır)
-Tanık Beyanları (Fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmelidir.
-Genel Vakıalar (Herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır)
Maaş Bordrosunun Fazla Mesai İspatında Önemi
Yukarıda belirttiğimiz gibi fazla mesainin ispatında en önemli delil maaş bordrosudur. Maaş bordrosunda fazla çalışma yapıldığı belirtilmiş ve işçi de bunu imzası ile onaylamışsa artık ortada yazılı bir delilin varlığından bahsedilir ve bu delil davanın en önemli delili olacaktır. Bu nedenle maaş bordrosunun işçi tarafından onayı önemlidir. İşçinin maaş bordrosunu imzalaması halinde yargılamaya etkilerini izah ettiğimiz yazımıza buradan ulaşabilirsiniz : İşçinin Maaş Bordrosunu İmzalaması
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’ne göre ; imzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türü delil ile ispatı mümkündür. Görüldüğü gibi bordrolara ancak ihtirazı kayıt düşüldüğünde başkaca delillerle ispatın yolu açılmaktadır.
Fazla Çalışma Ücretinin İspatında Tanık Delili
Fazla çalışma ücretinin ispatında ortada yazılı bir delil yok ise davacı işçi iddialarını tanıklar vasıtası ile ispatlayabilir. İş Mahkemeleri yargılamalarında bugün en önemli delil tanıktır ve yargılamalar yoğunlukla tanık beyanları üzerinden yürütülmektedir. Bu nedenle tanık delilinin değerlendirilmesi de önemlidir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’ne göre iş yerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımına değer verilemez. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatlı yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta ve genel tatili alacaklarının ispatında salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu noktada; işin ve iş yerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, iş müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemli ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.
Tanıkla İspat Halinde Alacaklarda İndirim Yapılması
Fazla çalışmaların yazılı delil yerine tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplanması halinde, işçinin normal mesaisinin üzerine sürekli olarak aynı şekilde fazla çalışması mümkün olmadığından, hastalık mazeret izin gibi nedenlerle belirtildiği şekilde çalışmadığı günlerin olması kaçınılmaz olup bu durumda karineye dayalı makul indirim yapılmalıdır. Fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine doğrudan yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.