İş Kanunu’nun 25. maddesi, işverenin iş sözleşmesini hangi hallerde haklı nedenle fesihle sonlandırabileceğini düzenlemiştir. Başka bir deyişle işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesi için haklı gerekçeler düzenlenmiştir. Bu gerekçeler 3 ana başlıkta şu şekilde düzenlenmiştir :

  • Sağlık Sebepleri,
  • Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzeleri,
  • zorlayıcı sebepler
iş sözleşmesinin feshi

İş Kanunu’nun 25. maddesinde sağlık sebeplerine ilişkin şu şekilde düzenlemeler yapılmıştır :

a) işçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşamından veya içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hale gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi

b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve iş yerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda,

Yukarıdaki (a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum, gebelik gibi hallerde işveren için sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin iş yerindeki çalışma süresine göre 17. maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74. maddedeki sürenin bitiminden başlar, ancak işçinin iş sözleşmesinin askında kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez.

İşveren, yukarıda sayılan hallerle alakalı olarak iş sözleşmesini fesih hakkını kullanabilir. İş sözleşmesinin feshinin nasıl ve ne şekilde yapılacağı hususunda ilgili yazımızdan faydalanabilirsiniz : İş Sözleşmesinin Feshi

İşçinin Sağlık Sorunları Nedeniyle Sözleşmesinin Feshedilmesi Halinde İhbar Süresi

İşveren, İş Kanunu’nun 25. maddesine dayanarak işçinin sözleşmesini derhal feshedebilir. Hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işçinin bildirim süresinin 6 hafta aşılması halinde meydana gelen devamsızlıklar nedeniyle iş sözleşmesini işveren feshedebilmektedir. Bildirim süreleri işçinin kıdemine göre şekillenmekte olup yasada şu şekilde belirtilmiştir :

-0-6 ay kıdemi olan işçiler için 2 hafta,

-6 ay – 1,5 yıl kıdemi olan işçiler için 4 hafta,

-1,5 yıl – 3,5 yıl kıdemi olan işçiler 6 hafta,

-işi üç yıldan fazla sürmüş işçiler için 8 hafta,

Bildirim süreleri (ihbar süreleri) bu şekilde olup sözleşmenin sağlık nedeniyle feshinde de bu süreler baz alınarak değerlendirme yapılacaktır. Eğer işçi, yukarıda sayılan nedenlerle rapor almış ve bu aldığı rapor bildirim süresine ek olarak 6 haftayı da aşmışsa işveren derhal fesih yapabilmektedir.

Sağlık Nedeniyle Fesihte Kıdem Tazminatı

Eğer işveren, yukarıda sayılan nedenlerle iş sözleşmesini feshederse bu geçerli fesih olarak kabul edilir ve işveren işçiye kıdem tazminatı ödemelidir. Her ne kadar haklı fesih olarak düzenlenmişse de yerleşik uygulamada geçerli fesih olarak kabul edilmektedir. Bir fesih nedeninin haklı neden mi geçerli neden mi olduğu hususunda ilgili yazımızdan faydalanabilirsiniz : Haklı Neden Geçerli Neden Ayrımı

kıdem tazminatı

Sonuç olarak bu şekilde iş sözleşmesi fehsedilen işçiye kıdem tazminatı ödenmelidir. Aksi halde işçi işverene ödemesi için başvuru yapabilir. Arabuluculuk yoluna başvuru yapabilir, yine uzlaşma gerçekleşmezse İş Mahkemelerinde dava açabilir.

Sağlık Sorunları Nedeniyle Fesihte Savunma Alınması Sorunu

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2015 yılında vermiş olduğu bir kararda işçinin iş sözleşmesinin sağlık nedeniyle feshedileceği hallerde işçinin savunmasının alınması gerektiğine hükmetmiştir. Yine iş davalarında yetkilendirilmiş olan Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ise savunma alınması gerekmediğini belirtmiştir. Görüş değiştiren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, uygulamada birliğin bozulmasına neden olmuş ve 19.10.2018 tarihinde Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu kararı ile bu sorun giderilmiştir. İlgili kararın özeti şu şekildedir : ‘İşçinin sağlık nedenleriyle bekleme süresini aşan işe devamsızlığının bildirim süresine eklenecek altı haftayı aşması, işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle derhal feshi için yeterlidir. Dolayısıyla 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince almış olduğu sağlık raporları nedeniyle derhal fesihlerde, işçiden savunma alınması gerekmemektedir.

Görüldüğü üzere içtihadı birleştirme kararı ile birlikte Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin görüş değişikliği bu şekilde sonlandırılmıştır.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının tam metni şu şekildedir :

Başkaca Yargıtay kararlarına ulaşmak için sorgulama ekranına buradan ulaşabilirsiniz.