Ortaklığın giderilmesi davası paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi malların paydaşları/ortakları arasındaki hukuki ilişkiyi sonlandıran, ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı ve her iki taraf için benzer sonuçlar doğuran davalardır.

Uygulamada izale-i şuyu davası olarak da bilinen ortaklığın giderilmesi davası, bir taşınır veya taşınmaz üzerinde paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetinin sonlandırılmasına hizmet etmektedir. Ülkemizde, miras kalan malların mirasçılar tarafından paylaşılamaması halinde ve yine hisseli taşınmazların hissedarlar tarafından paylaşılamaması halinde bu dava yoluna başvurmaları gerekmektedir.

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Nasıl Gerçekleştirilir?

Mülkiyet sahibi paydaşların ortaklığın giderilmesi için farklı seçimlik hakları mevcuttur. Paydaşlar, ortaklığın ; satış suretiyle giderilmesini, aynen taksim yoluyla giderilmesini ve kat mülkiyet kurulması suretiyle giderilmesini isteyebilirler :

El Birliği Halinde Mülkiyette Ortaklığın Giderilmesi

Bu davalar belirttiğimiz üzere paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti halinde bulunan taşınmazların/taşınırların bu hukuki durumlarının sonlandırılarak yeni bir hukuki durum yaratmaktadır. Mahkeme, başvurucunun başvurusu üzerine taşınır veya taşınmazdaki paydaşlığın nasıl giderileceğini kararlaştırır. Bu noktada dava konusu taşınır/taşınmaz ın hukuki durumu tespit edilir. İlgili kurumlara müzekkere yazılarak taşınır veya taşınmazın son durumu tespit edilmelidir.

Türk Medeni Kanunu‘nun 642. maddesine göre ”Mirasçılardan her biri, sözleşme veya kanun gereğince ortaklığı sürdürmekle yükümlü olmadıkça, her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilir. Her mirasçı, terekedeki belirli malların aynen, olanak yoksa satış yolu ile paylaştırılmasına karar verilmesini Sulh Mahkemesinden isteyebilir. Mirasçılardan birinin istemi üzerine hakim, terekenin tamamını ve terekedeki malların her birini göz önünde tutarak, olanak varsa taşınmazlardan her birinin tamamının bir mirasçıya verilmesi suretiyle paylaştırmayı yapar. Mirasçılara verilen taşınmazların değerleri arasındaki fark para ödenmesi yoluyla giderilerek miras payları arasında denkleştirme sağlanır.”

Mahkeme, yapacağı araştırma ile paydaşlığın nasıl giderilmesi gerektiğine karar vermelidir. Bu noktada yukarıdaki maddede belirtildiği gibi iki seçenek söz konusudur. Mahkeme ya taşınır/taşınmazın satılmasına karar verecek ya da aynen taksimine karar verecektir.

Paylı Mülkiyette Ortaklığın Giderilmesi

Türk Medeni Kanunu’nun 698. maddesi paylı mülkiyetin sona ermesini düzenlemiştir. İlgili maddeye göre ”Hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir.” denilmiştir.

Türk Medeni Kanunu’nun 699. maddesi ise paylaşma biçimini düzenlemiştir. İlgili maddeye göre ”Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hakim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir. Bölme istemi durumu ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaydına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur.

Görüldüğü üzere madde metni açık olup paylaşmanın hangi hallerde ve ne şekilde yapılacağını izah etmiştir.

Satış Yoluyla Ortaklığın Giderilmesi

İlgili Mahkeme, taşınır ve taşınmazların durumunu ve değerlerini tespit ettikten sonra Bilirkişiler, ilgili Belediye ve Tapu Müdürlükleri ve kendi hukuki bilgisi ile taşınmazın nasıl paylaştırılacağına karar verecektir. Bu noktada mirasçıların da talepleri önemlidir. Örneğin taşınmazın tamamının kendisine verilmesi konusunda bir yararı olduğunu belirten kişi ortaklığın bu şekilde giderilmesini talep edebilir. Keza davalı paydaşlar malın aynen taksimini veya kat mülkiyeti kurularak özgülenmesini isteyebilir. Belirttiğimiz gibi bu noktada mirasçıların/paydaşların taleplerinin yanı sıra Hakimin araştırması ve tahlili önemlidir.

Sulh Hukuk Mahkemesi, ortaklığın satış yolu ile giderilmesine yönelik karar verir ise bu kararında satışın nasıl yapılacağını ve satış bedelini ne şekilde dağıtacağını belirtmelidir. Yargıtay kararlarına göre ortaklığın giderilmesi davasında dağıtım yapılırken şu esaslara dikkat edilmelidir

  • Paylı Mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında,
  • Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki payları oranında,
  • Hem paylı hem de elbirliği mülkiyet halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.

Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davalarında paylaşım esasları yukarıda belirttiğimiz şekilde olup Yargıtay uygulamaları bu yöndedir.

Ortaklığın satış yoluyla giderilmesine ilişkin detaylı yazımızı okuyabilirsiniz : Ortaklığın Satış Yoluyla Giderilmesi

Aynen Taksim Yoluyla Ortaklığın Giderilmesi

Türk Medeni Kanunu’nun 642. maddesinde belirtildiği üzere her bir mirasçı(paydaş), terekedeki belirli malların aynen paylaştırılmasına karar verilmesini Sulh Mahkemesinden isteyebilir. Talep üzerine Hakim inceleme ve değerlendirmeyi yaparak taşınmazların aynen taksiminin mümkün olup olmadığına karar verir. Paydaşlardan/mirasçılardan birisi aynen taksimi talep etmiş ise öncelikle bu husus araştırılmalı ve buna göre bir rapor oluşturulmalıdır.

Aynen taksim halinde paylaşılan her değer aynı bedelde olmayacaktır. Taşınmaz veya taşınırların kimisi daha değerli olacaktır. Bu durumda paylaşılacak değerlerin bedelleri tespit edilir ve denkleştirme suretiyle eşitlik sağlanır. Tüm bu hususlarla alakalı detaylı yazımızı okuyabilirsiniz : Ortaklığın Aynen Taksim Yoluyla Giderilmesi

Kat Mülkiyeti Kurulması Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi

Ortaklığın giderilmesi davasında, dava konusu taşınmaz kat mülkiyeti tesisine elverişli ise ve taraflardan birisinin bu yönde bir talebi varsa Sulh Hukuk Hakimi, gerekli araştırmaları resen yapar ve kat mülkiyeti tesisinin mümkün olup olmadığını araştırır. Kat mülkiyeti kurulması mümkün ise her bir bağımsız bölümü paydaşlara özgüler ve değerler arasında oluşan fark için de denkleştirme yoluna gidilecektir. Bu konu ile alakalı detaylı yazımızı okuyabilirsiniz : Kat Mülkiyeti Tesisi Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Görevli Mahkeme

Mirasçılar arasındaki ortaklığın giderilmesi veya paylı mülkiyet sahibi paydaşlar arasındaki ortaklığın giderilmesi davalarında Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Türk Medeni Kanunu’nun 642. maddesi bu noktada görevli mahkemeyi doğrudan işaret etmiştir.

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Yetkili Mahkeme

Sulh Hukuk Mahkemelerinde açılacak ortaklığın giderilmesi davalarında yetkili mahkeme dava konusu taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Birden çok taşınmaz söz konusu ise ve bu taşınmazlar farklı adli yargı çevresinde ise bu halde seçimlik hak söz konusudur.

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Taraflar ve Taraf Teşkili

Uygulamada ortaklığın giderilmesi davasında yargılamaları geciktiren en önemli husus tüm tarafların tespiti ve teşkilidir. Bu tip davalarda davacı sıfatından ziyade davalıların tespiti önem taşır. Bu tespit sağlıklı yapılır ise tarafların teşkili hızlıca sağlanabilecektir.

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Davacı

Belirttiğimiz madde metinlerinde de görüldüğü üzere her bir mirasçı veya paylı mülkiyette her bir paydaş Sulh Hukuk Mahkemesinden ortaklığın giderilmesini isteyebilir. Miras kalan bir mal söz konusu ise herhangi bir mirasçı, mirasçılar arasında malın paylaşılamadığından bahisle bu malın Mahkeme Hakimi tarafından paylaştırılmasını isteyebilir.

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Davalı

İzale-i Şuyu davalarında davalıların tespiti önemlidir. Özellikle mirasçıların ve paydaşların çok olduğu hallerde her bir mirasçının ve paydaşın davalı olarak yer alması ve bilgilerinin sıhhatli olması gerekir. Elbirliği mülkiyet halinde başvuran haricinde kalan diğer mirasçılar davalı olarak yer almalıdır. Paylı mülkiyette ise başvuran paydaş haricindeki diğer paydaşlar davalı sıfatını taşıyacaktır.

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Yargılama Süresi ve Avukatın Önemi

Ortaklığın giderilmesi davaları ortalama 1,5 yıl sürmekte olup mahkemenin ve somut olayın yoğunluğuna göre dava süresi değişkenlik göstermektedir.

Ortaklığın giderilmesi davalarının avukat aracılığıyla yürütülmesi isabetli olacaktır. Ortaklığın giderilmesi davaları için ofisimizle buradan iletişim kurabilirsiniz.